Peki 2.tur neler olur? Yine aynı tarz düşüncelerimle sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kazanma ihtimali yüksek. Bu verilerle ve sayılarla açıklayayım.
Analizlere geçmeden önce şunu söylemem gerek. “Sosyal medya kullanıcılarını örneklem, sosyal medya platformlarını otorite kabul etmek yanılgıdır” düşüncesi 15 Mayısta anlam kazandı.
Yurt İçi oylar ve katılım da aşağıdaki gibi..
2.tur da tüm seçmenlerin yeniden sandığa gittiği varsayımında hareket edersek Sinan Oğan’ın %5.17lik oranın kararsızlar şeklinde düşünülüp dağıltılmasıyla sonuç Erdoğan %52.08 Kılıçdaroğlu %47.92 ile sonuç bitebilir. Ancak bu en iyimser tablo. Çünkü bazı vakaları da değerlendirmeye katmamız gerekmekte. Peki nedir onlar açıklayayım
- Seçmenin aynı şekilde 15 gün sonra sandığa gitme eğilimleri
- Seçmenlerin 2.turda oy geçişleri (Erdoğan-Kılıçtaroğlu)
- Sinan Oğan’a oy veren seçmenin orantısal dağılımı
- Seçime katılmayan seçmenin sandığa gitmesi
- Kalan 10 gün de yapılacak propagandalar
Bu vakalara sayısal değerler verebiliriz. Mesela 5 üzerinden değerlendirecek olursak, 1.vakanın puanı 2 olabilir. Seçmenin sandığa gitme eğilimleri düşecektir. Her ne kadar bu 15 günlük sürede sandığa katılım noktasında propagandalar yapıldıysa da istatistik olarak öngörü bu şekildedir. Ayrıca hangi adayın ne kadar sandığa gitme eğilimin de olduğu da konjonktürel değerlendirilebilir.
Türkiye’nin 1.tur seçim sonuçları göz önüne alındığında Devlet-yurtdaş ikileminde seçmen blokları, Devletten yana tercihini yapmıştı. Devlet; güvenlik politikaları, istikrar ve yerli milli Türkiye kodlarını barındırıyor ve seçmen bu hikayelerin odağı Erdoğan’a teveccühünü gösteriyordu. 21 Yıldır Erdoğan’ı Lider olarak benimseyen seçmen kümesinin, “Yaparsa Erdoğan yapar” ya da “Türkiye yüzyılı” dediği teslimiyetçi olmayan Bağımsız Güçlü Türkiye mottoları ile 1.turda sandığa gidip destek vermesi, Erdoğan ile millet arasındaki iyonik bağın kopmayacak, sağlam bir bağ olduğunu gösteriyor. Kılıçdaroğlu ise Recep Tayyip Erdoğan’na karşı galip gelebilmesi için birbirinden uzak köşe ideolojilerini kendi yelpazesinde toplamakla, devamlı kopma noktasında olan iyonik bağı koparmamakla ciddi efor sarfetti . Bir tarafta kararlı bir aday ve şenlik havasında ona destek vermek için sandığa gidecek seçmen, diğer tarafta uzun süre tartışmalara konu olmuş bir aday ve belirli djital paylaşımlarda gördüğümüz mecburi sandığa gideceğini söyleyen seçmen… Öyleyse Erdoğan’a oy verenlerin yeniden sandığa gitme oranı, Kılıçdaroğlu’na göre daha yüksek olasılıktadır dememiz de sakınca olmayacaktır.
2.tura gidecek seçmenlerin yer değiştirmesi de parametreler arasında demiştim ancak bu 5 puan üzerinden 1 yada 1’in de altındadır diye düşünüyorum. Bloklar arası geçiş, kutuplaşma sebebi ile hesaplamalar da göz ardı edilecek kadar düşük.
Sinan Oğan’a oy veren seçmenin orantısal dağılıma da düşük. Bunun da puanı 1-2 şeklindedir. Oğan’a oy veren seçmen bloğunu tam kestiremesek de şunu söyleyebiliyoruz. Türk milliyetçisi, devlet yanlısı, istikrar odaklı. Ayrıca Oğan’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğini söylemesi, Erdoğan ile Oğan’a oy veren seçmenin aynı köşeye oturma olasılığını güçlendiriyor. Daha özgürlükçü, HDP’nin arzuladığı Adem-i merkeziyetçi fikirlere savunan HDP’nin destek verdiği Kılıçdaroğlu ile Oğan’na oy veren seçmen kümesinin uzlaşması güçlükler barındırıyor.
Zafer Partisi Lideri Ümit Özdağ’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na açıkladığı desteğin de getirisi ve götürüsü konjonktürel değerlendirilebilir. Özdağ’ın siyasi eğilimi ile HDP kodlarının zıt olması yine Kılıçdaroğlu için olumsuz addedilebilir. HDP kurmayları ne kadar da sandığa gitme ve Kılıçdaroğlu’nu destekleme açıklamaları yapmış olsa da seçmende kırılma yaratma olasılıkları doğacaktır..
1.tur da yurt içinde tarihi bir katılım oldu %89.. Seçime katılmayan %10’luk blokun 2.turda seçime gitmesinin puanı 1 diye düşünüyorum. Çünkü ortalama bir istatistik aldığımızda bu kitle apolitik. Siyaset, sandık, gelecek kaygısı, mezhep ,ekonomi hatta liderler hakkında dahi bilgisi olmayan vb faktörlerden bağımsız küme. Ancak 14 Mayıs sonrası her iki aday için yapılan propagandaların öznesinde “Sandığa Git” var. Bu, ilk turda sandığa gitmeyen küçük bir oranın, sandığa gideceğini savlarını kuvvetlendirebilir. Değişim etkisi ise düşük olacaktır. Yani %2’lik bir oran sandığa gitse 1 milyon oya karşılık gelir. Bu da istatiksel olarak bir adaya yönlü olmayacaktır.
Geçersiz oy sayısı 1 milyondan daha az olacaktır. Çünkü pusula iki adaydan oluşuyor.
10 günlük propaganda da seçmen yönelimini değiştirmeyecektir. Özellikle Kılıçdaroğlu’nu destekleyen kümede yaşanan hayal kırıklığı da önemli faktör.
MOTİYASYON
Yine 1.turda rabikinden yaklaşık %5, 2.5 milyon fazla oy almış Erdoğan’ın, Meclis üstünlüğü görülüyor. Cumhur ittifakının 323 Milletvekiline karşı diğerlerinin toplamı 277. Bu Cumhur bloğunun 2.tur konsolide oranın da ciddi bir motivasyon olacaktır. Çünkü vekillerine rey veren seçmen, seçtikleri Başkanlarının yeniden seçilememe riskini de çarpan etkisi olacak düşünecektir. Bunu güçlendiren kelime ise “İstikrar”
Tek liste ile sandığa girmeyi tercih eden CHP’nin 169 Milletvekilinden 35’i partilerine geri dönecekler. Böylece 2018′ göre CHP’nin TBMM temsiliyeti de düşmüş olacak. Bu da Yine Kılıçdaroğlu’na oy veren seçmen kümesi için olumsuz motivasyon olarak yazılmalıdır.
Bu sonuçları alt alta üst üste koyduğumuz da katılımın bir miktar düşecektir. Yani 1. tur %89 olan katılım oranının %84-85 olacağı varsayımıyla 1.olacak adayın minimum 26-27 milyon oy alması gerekiyor. Geçmiş verilere, konjonktüre, adayların 14 Mayıs’ta aldığı oylara ve yukarıda saydığım faktörler göz önüne alındığında cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 2.turu alması yüksek ihtimal dahilinde. Tahminim %53 +
İlker ŞAHİN
Bravo