Gerçekten de fizik ve onunla bütünleşik olan matematik, sosyal yada işsel alanda neler getirebilir? Bu olgu bünyemizde nasıl bir tesir bırakır. Gelecekte bizleri, varoluş döngüsünde hangi pozisyona sokar. Cevabı çokta uzakta aramamak gerek.
İyi bir matematik, iyi bir fiziksel yorumlamayı, iyi bir de İstatistiksel düşünmeyi doğurur. İstatistiksel düşünme, her yerde ve yapılan her eylemde bulunan değişkenlerin hesaba katıldığı, düşünülmüş süreçler olarak tanımlanabilir. Değişkenlerin hangi evrelerden geçeceğini (nasıl nerede nezaman vb ), çözümleneceği ve son aşadama nasıl birleştirileceğini belirlenir. Bu da endüstriyel anlamda ürün geliştirme, iş yönetme gibi durumlar da başarılı sonuçlar döndürür.
Amerikan fizikçi Walter Shewhart, istatistik alanında kendini geliştirmiş ve bu gelişimi mühendistlik deneyimlerinde paylaşmış bir bilim adamıdır. Shewhart, kalite geliştirme ve problem çözme alanında istatistiksel araçlardan geniş ölçüde yararlanmıştır. Onu takip eden diğer bir istatistikçi William Edwards Deming dir. W.Edwards Deming 1928 yılında Yale Üniversitesi’nde Matematiksel Fizik alanında doktorasını yaptı.
Deming, değişkenliğin işin kalitesini etkilememesi ve işi sürekli geliştirmek için PUKÖ (Planla-Uygula-Kontrol Et-ÖnlemAL) döngüsü kullanmıştır..PUKÖ döngüsü veri esaslı olarak sistematik bilgi elde etmeyi sağlayan
bilimsel bir yöntemdir. Yeni bilgiler elde edildikçe birikim artar. Birikim arttıkça gelişmeler ve yenilikler açısından fikir üretilir ve PUKÖ ile test edilir.
Sonuç olarak geliştirilen yöntemler ve kullanılan çözümlerin temelinde hep fizik ve matematik vardır. Fizik ve matematikin önemi erken yaşta kavranmalı, kavratılmalıdır; yarınların daha anlamlı olmasını istiyorsak…Bugünden tezi yok gelişime başlayağınız nokta tamda burası.. Başarılar..